Taş Fırın

Altın Portakal’da son menü

Taş Fırından “Ne şiş yansın ne kebap”

Oyuncu Tamer Karadağlı Altın Portakal Film Festivali’nin kapanış gecesinde ödül vermek üzere sahneden iken, ödül alan Nihal Yalçın’ın ödülünü almadan konuşmaya başlaması üzerine 3,5 dakikada sahnede beklemesinin acısını ertesi sabah magazin programlarına bağlanarak milliyetçilik üzerinden bildik demagojiler yaparak çıkardı. Zira her hadisede üzerinden “kahramanlık” yapılmaya çalışılan nokta aynıydı.  Her kapı vatan, millet, Sakarya’ya bağlanıyordu.  Tamer Karadağlı, “Taş fırın erkeği Haluk” rolü üzerine yapışan bir oyuncu sosyal medyayı takip ettim olay sonrasında ve ilk yorumlarda kendisine haksızlık yapılmış olabilir mi diye düşünürken, aklıma gelen şey yaşam kültürleri sosyal ve toplumsal olaylara karşı gösterdikleri refleksleri taban tabana zıt olan bu iki ismi ödül akışında yan yana getirirken böyle bir hadise olabilir mi diye düşünen bir akil insanlar grubunun olup olmadığı idi.

Tek Kadın Yönetmenin Filmi “Zuhal”

Nazlı Elif Durlu’nun yönetmenliğini yaptığı “Zuhal” filmi orta üst sınıf bir kadının iletişim sorunlarını, her geçen gün yalnızlaşan ve sanal ilişkilere mahkûm olan kentli çalışan kadının ruh halini çok iyi özetliyor. “Zuhal” aynı zamanda festivale katılım sağlayan tek kadın yönetmene ait. Nihal Yalçın’a ödül veren bir dönem Hollywood macerası ile de gündem olan ki burada, eski Başkan Menderes Türel döneminde festivalin başında yer alan isimlerden yapımcı Elif Dağdeviren’i de anmak gerek. Uluslararası Antalya Film Festivali direktörlüğünü yapan, Karadağlı’nın Hollywood macerası filminin de ortak yapımcılardan biri Dağdeviren. O film hüsran olsa da Elif Dağdeviren “Dondurmam Gaymak” gibi vizyonlu işleri de bize hediye etmiştir. 58. kez yapılan festivalde Karadağlı ve Yalçın festival konuklarından ve ödül gecesi kurgusunda birlikte sahnede. Markalaşma adı altında Başkan Türel döneminde Altın Portakal’dan Antalya Film Festivali’ne revize edilen etkinliğin ulusal yarışma kısmı Başkan Muhittin Böcek’le yeniden aktive edildi bildiğiniz gibi. Burada sinopsis yazmak değil niyetim. Niyetim, değişen belediye yönetimleri ile siyasetin belirleyiciliği ve bir sinema organizasyonuna etkilerini anlatmak da değil ama geçmişi hatırlamak ve hatırlatmakta fayda var.

Festival Yönetiminin Süreci Yönetememesi

Altın Portakal Film Festivali, öğrencilik yıllarımdan bu yana takip ettiğim en önemli etkinlik. Gerek stajer sonrasında gazeteci olarak gerekse belediye mesailerimde kurumsal yapısının içinde yer aldığım her cepheden bakma şansı bulduğum Türkiye’nin en köklü sinema etkinliklerinden biri. Peki 58.Altın Portakal Film Festivali’ni hazırlık komitesinde kimler var?  Gezici Festivali hayata geçiren yapımcı sinema emekçisi Dr. Ahmet Boyacıoğlu festival yönetmeni, yine gezici festivalin yaratıcılarından Başak Emre ise sanat yönetmeni, festivalin idari koordinatörü ise Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Av. Cansel Tuncer. Pandemi nedeniyle düzenlenen etkinlikler bin bir zorluklarla ve alınan tedbirlerle hazırlanırken, kurumsal imaj ve ödül akış programı anlamında belediye adına programa vakıf olan son kontrolü yapacak, gerekirse akış programında revize yetkisini kullanacak yetkinlikte isimler olması gerekmez mi? Burada festival yönetimini kastetmiyorum onları da emekleri için ayrıca kutluyorum, belediye cephesini ise süreci yönetmekte hatalı buluyorum.

Yalçın: “Bu Nasıl Bir Reklam Algısı!!Günaydın Böcek”

Törende ödül konuşmasında “Güçlü rakiplerim yoktu” diyen Nihal Yalçın’ın bu cümlesi içimi acıtsa da konuşmasının devamında “Bu nasıl bir reklam algısı! Biz artık günaydın demeyi bıraktık Muhittin Böcek dedik birbirimize. İyi geceler yerine Muhittin Böcek dedik. Başkan’a yangındaki özverisindeki nedeniyle teşekkür ediyorum” derken kurumsal iletişim dilini koca puntolarla kentin dört yanını ilgili görsellerle donatan belediyeyi hem eleştiriyor hem de başkanın Manavgat yangınındaki özverili ilgisine teşekkür ediyor hiciv dilini ustalıkla kullanarak. Yazıyı yazdığım şu saate kadar Antalya Altın Portakal Film Festivali resmi twitter hesabından bir açıklama gelmedi konuyla ilgili. Mesela, “Nihal Yalçın -Tamer Karadağlı arasında geçen tartışma biz festival komitesini de üzmüş olup sinemanın başrolde olduğu festivalimizde rol çalan her konunun gündem dışı olduğunu düşünüyoruz” gibi bu minvalde bir açıklama olabilirdi en azından. Ama biri vatan millet Sakarya diyen, eşi ABD’de doğum yapan bir popüler oyuncu bir de Devlet Bahçeli’de destek vermiş kendisine bir diğeri ise özgür yaşamı savunan “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” diyerek her toplumsal soruna duyarlılığı ile tanınan samimi kadın bir oyuncu üstüne bir de oyunculuğu ile ödül alan da o. Neyse, açıklama yapılmasın tabi 59. Festivalin tanıtımına kadar hesap pasife alınsın ne şiş yansın ne kebap!

Son Yazılarım

Kartalkaya

Kartalkaya

Olguları karartan algı operasyonları Kara karışan is kokusu ile Kartalkaya “Bizim Büyük Çaresizliğimiz”  Barış Bıçakçı’nın eserinden uyarlanan ve erken yaşta kaybettiğimiz önemli sinemacılardan Seyfi Teoman’ın yönetmen koltuğunda olduğu filme atıfla içim yanarak bir...

Şiir Anneye 2 – Nilüfer Belediyesi

Şiir Anneye 2 – Nilüfer Belediyesi

-Leben-                                                                                                                                    Antalya,10.08.2021 Merhaba şiir anne, Yazarak olmaya ve oldurmaya çalışmak bir tercih meselesi. Bu tercihte bulunanlar bazı...

Şiir Anneye – Nilüfer Belediyesi

Şiir Anneye – Nilüfer Belediyesi

-Leben-                                                                                                                                  Antalya,10.08.2021 Merhaba şiir anne, Kahvemi almak için mutfağın yolunu tuttum. O şifalı dizeleri okurken suyun kaynamasını...

Manavgat ve İs Kokusuna Karışan Acı

Manavgat ve İs Kokusuna Karışan Acı

  Yüzyılın tehlikesi küresel ısınma her gün başka şekillerde başka afetlerle yüzünü göstermekte. Aşı ve mülteci karşıtları arasında sıkışıp kaldığımız +40 derece sıcakta yaşam mücadelesi sürerken, ülkenin dört bir yanından yükselen alevlerle sarsıldık. 17 ilde 58...

Elif Mir – Hayat Dergisi

Elif Mir – Hayat Dergisi

  Basın danışmanı gazeteci meslektaşımız Elif Mirmahmutoğlu’un sizlere tanıtmak istiyoruz. Güler yüzlü ve çalışkanlığı ile meslektaşları arasında da sevilen ve takdir edilen Elif Mirmahmutoğlu’nun bilinmeyen yönlerini ve mesleğe dair her şeyi sizler için...

Yaşayan antik kent Kaleiçi, hikayelerini anlatıyor

Yaşayan antik kent Kaleiçi, hikayelerini anlatıyor

Antalya’da Muratpaşa Belediyesi, Kaleiçi’nde gündelik yaşamın tarihini sandıklardan çıkardı,özel bir belgesel çalışmayla bugüne taşıdı. HafızaMekanları ve Kültürel Miras-Antalya Kaleiçi Evleri projesiyle yaşayan antik kentte evlerin tarihinin anlatıldığı çalışma, 7....

Yavşaklık Virüsü

Yavşaklık Virüsü

  Çok efendi, harika bir çocuk tanıyordum. Uzun süre görmeyince ortak bir tanıdığıma sordum. “Hiç sorma” dedi tanıdık; “seninki çok değişti, yavşaklarla takıla takıla, yavşağın teki oldu.” Yavşak bit yavrusu demek. Argodaki kullanımını nasıl tarif edebilirim:...

Islak Çorap Kokan Bir Odadayız

Islak Çorap Kokan Bir Odadayız

Hikâyeye uzaktan bakmak istediği dönemleri olur insanın. Günlük telaşın altında ezildiği veyahut stresin yarattığı tozları halının altına süpürdüğü günleri, yılları olur bazen insanın. Ama toz bulutu gün gelir artık halının altına sığmaz olur. Islak çorap kokan bir...

Yaşa Yaşa Gör Temaşa

Yaşa Yaşa Gör Temaşa

Türkiye basın tarihinde son 20 yıl ve makbul olan gazeteci tipi Kuzey Avrupa’da yaşamadığımız için adrenalin bizim için çay gibi bir şey. Günde 12 doza yakın adrenalin almazsak ruhumuz azapta. Çanlar çalmaya devam ediyor virüs Türkiye tipi yayılmacı haliyle AVM’lerde...

Turnusol Kağıdı

Turnusol Kağıdı

Turnusol kağıdı AİHM ve Barolar Bazen bazı olaylar turnusol kağıdı işlevi görür. Günlük hayatımızda da sıkça yaşarız da sonradan fark ederiz aslında olup biteni... Canımlı gülümlü ileri derece samimi bir akraba ya da arkadaştan bir gün borç istemeye gör ya da hak...

Sosyal Medya